Skip to main content

Abdominal Aort Anevrizması

Abdominal aort anevrizması, karın bölgesinde yer alan ana atardamar olan abdominal aortun (karın aortu) anormal bir şekilde genişlemesi durumudur. Anevrizma genellikle arter duvarında zayıf bir noktanın oluşması sonucu meydana gelir ve zamanla bu bölge genişler. Anevrizmanın boyutu büyüdükçe, arter duvarı daha da zayıflar ve tehlikeli bir durum oluşturabilir.

Belirtileri

Abdominal aort anevrizmaları genellikle belirti vermezler ve sıklıkla tesadüfen fark edilirler. Ancak büyük bir anevrizma yırtıldığında veya patladığında, ani ve şiddetli karın ağrısı, sırt ağrısı, nabızda hızlı bir değişim, bayılma, bulantı, kusma, terleme gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Anevrizmanın yırtılması durumu acil tıbbi müdahale gerektirir, çünkü kanama yaşamı tehdit edici olabilir.

Abdominal aort anevrizmalarının çoğu yavaşça büyür ve semptomlar oluşmadan uzun süre fark edilmez. Ancak büyüklüğü, hızlı büyüme eğilimi, hastanın yaşam tarzı ve diğer faktörler göz önüne alınarak, takip edilmeleri veya tedavi edilmeleri gerekebilir. Küçük anevrizmalar genellikle düzenli takip altında tutulurken, büyük anevrizmalar veya yırtılma riski taşıyanlar tıbbi müdahale gerektirebilir.

  1. Karın ağrısı: Ani ve şiddetli karın ağrısı, anevrizmanın yırtılmasının bir belirtisi olabilir. Bu ağrı genellikle anevrizmanın yerleşimine bağlı olarak bel veya karın bölgesinde hissedilebilir.
  2. Sırt ağrısı: Abdominal aort anevrizması genellikle sırt bölgesindeki ağrıya yol açar. Anevrizma genişledikçe veya yırtıldığında, sırt ağrısı daha da şiddetlenebilir.
  3. Nabızda hızlı değişimler: Anevrizma büyüdükçe, karın bölgesinde hissedilen nabızda belirgin bir değişim olabilir. Anevrizmanın yırtılması durumunda nabızda ani bir düşüş de yaşanabilir.
  4. Karında elle hissedilebilir bir kitle: Büyük bir anevrizma, karın bölgesinde elle hissedilebilir bir şişlik veya kitle olarak fark edilebilir.
  5. Bulantı ve kusma: Anevrizma yırtıldığında veya rüptüre olduğunda, bulantı ve kusma gibi sindirim sistemi belirtileri ortaya çıkabilir.
  6. Bayılma veya baş dönmesi: Anevrizmanın yırtılması sonucunda kanamaya bağlı olarak kan basıncında ani düşüşler yaşanabilir. Bu durum bayılma veya baş dönmesi gibi semptomlara yol açabilir.
  7. Deride solukluk veya terleme: Anevrizmanın yırtılmasıyla birlikte, ciltte solgunluk veya aşırı terleme gibi belirtiler ortaya çıkabilir.

Abdominal aort anevrizmalarının oluşumunda risk faktörleri arasında yaşlılık, sigara içme, ailede anevrizma öyküsü, erkek cinsiyet, yüksek tansiyon, ateroskleroz (damar sertliği) ve bazı genetik bozukluklar yer alır. Bu risk faktörlerini kontrol altına almak ve düzenli sağlık kontrolleri ile anevrizmaların erken teşhis edilmesi önemlidir.

Abdominal aort anevrizması gelişiminde çeşitli risk faktörleri bulunmaktadır. İşte bu risk faktörlerinin bazıları:

  1. Yaş: Abdominal aort anevrizmaları genellikle 65 yaş üstü bireylerde daha sık görülür. Yaş ilerledikçe anevrizma gelişme riski artar.
  2. Sigara içme: Sigara içmek, abdominal aort anevrizması gelişiminde en önemli risk faktörlerinden biridir. Sigara içenlerde anevrizma oluşma riski, içmeyenlere kıyasla daha yüksektir.
  3. Aile öyküsü: Ailede abdominal aort anevrizması geçmişi olan bireylerde anevrizma gelişme riski artar. Genetik faktörlerin rolü olduğunu düşündüren bir durumdur.
  4. Erkek cinsiyet: Erkeklerde abdominal aort anevrizması görülme olasılığı kadınlara göre daha yüksektir. Erkeklerde anevrizma gelişimi hormonal faktörlerle ilişkili olabilir.
  5. Ateroskleroz (damar sertliği): Ateroskleroz, arter duvarlarında plak birikimi ve daralma ile karakterize bir durumdur. Aterosklerozun varlığı, abdominal aort anevrizması gelişme riskini artırabilir.
  6. Yüksek tansiyon: Kronik yüksek tansiyon (hipertansiyon), arter duvarlarında zayıflığa ve anevrizma oluşumuna katkıda bulunabilir.
  7. Bazı genetik bozukluklar: Bazı nadir genetik bozukluklar, abdominal aort anevrizması gelişme riskini artırabilir. Örneğin, Marfan sendromu, Ehlers-Danlos sendromu gibi bağ dokusu bozuklukları anevrizma riskini artırabilir.

Bu risk faktörleri, abdominal aort anevrizması gelişme olasılığını artırsa da, herhangi bir bireyde bu risk faktörlerinden birine sahip olmak, anevrizma gelişeceği anlamına gelmez. Yine de, risk faktörlerini azaltmak için sağlıklı yaşam tarzı tercihleri yapmak önemlidir. Sigara içmemek, düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek ve tansiyon kontrolü gibi önlemler, anevrizma riskini azaltmaya yardımcı olabilir.

Abdominal aort anevrizması tanısı genellikle belirtiler veya risk faktörleri olan bireylerde doktor tarafından yapılır. Tanı koymak için aşağıdaki yöntemler kullanılabilir:

  1. Fizik muayene: Doktor, karın bölgesinde elle hissedilebilir bir kitle veya nabızda belirgin bir değişiklik olup olmadığını değerlendirebilir.
  2. Görüntüleme testleri:
    • Ultrasonografi: Abdominal ultrasonografi, anevrizmanın tespit edilmesi ve büyüklüğünün ölçülmesi için sıkça kullanılan bir yöntemdir.
    • Bilgisayarlı Tomografi (BT): BT taraması, detaylı görüntüler elde etmek ve anevrizmanın boyutu, şekli ve yerini belirlemek için kullanılır.
    • Manyetik rezonans görüntüleme (MRG): MRG, anevrizmanın görüntülenmesi ve değerlendirilmesi için bir diğer seçenektir.
  1. Anevrizma takibi: Küçük boyutlu anevrizmaların belirti vermeden takip edilmesi gerekebilir. Doktorunuz, anevrizmanın boyutunu ve büyüme hızını düzenli olarak izleyebilir.
  2. Kan testleri: Bazı durumlarda, kan testleri (örneğin, C-reaktif protein veya D-dimer seviyeleri) anevrizma varlığını veya yırtılma riskini değerlendirmek için kullanılabilir.

Abdominal aort anevrizması tedavisi, anevrizmanın boyutuna, büyüme hızına, hastanın genel sağlık durumuna ve diğer faktörlere bağlı olarak belirlenir. Küçük boyutlu anevrizmalar genellikle düzenli takip altında izlenirken, büyük boyutlu veya hızla büyüyen anevrizmalar veya yırtılma riski taşıyanlar için tedavi gerekebilir. Abdominal aort anevrizması tedavi seçeneklerinden bazıları:

  1. Düzenli takip: Küçük boyutlu anevrizmalar genellikle düzenli takip altında tutulur. Bu takipler, anevrizmanın boyutunu ve büyüme hızını izlemeyi içerir. Anevrizmanın büyümesini sağlayacak, sigara alışkanlığı, fazla kilo, şeker hastalığı gibi etkenler düzenlenir. Yüksek tansiyon ve kolesterol gibi risk faktörleri ilaçlarla kontrol altına alınır. Düzenli takipler, anevrizmanın büyüme hızının hızlandığını veya başka belirtiler ortaya çıktığını tespit ederek zamanında tedaviye geçilmesini sağlar.
  2. Cerrahi onarım: Büyük boyutlu anevrizmalar ( 5,5 cm’ den büyük) veya yırtılma riski taşıyan anevrizmalar için cerrahi müdahale gerekebilir. Cerrahi onarım, açık cerrahi veya endovasküler cerrahi olarak iki şekilde gerçekleştirilebilir.
    • Açık cerrahi: Bu yöntemde, karın bölgesi kesilir ve anevrizma çıkarılıp yerine suni bir damar grefti yerleştirilir. Açık cerrahi genellikle daha büyük anevrizmalarda veya komplikasyon riski yüksek olan durumlarda tercih edilir.
    • Endovasküler cerrahi: Bu yöntemde, kasık veya kol damarından girilerek anevrizmanın içine bir stent-greft  yerleştirilir. Stent-greft, anevrizmanın basıncını azaltarak ve kanın normal bir şekilde akmasını sağlayarak anevrizmayı tedavi eder. Endovasküler cerrahi, invaziv olmayan bir seçenek olarak kabul edilir ve bazı durumlarda tercih edilebilir.
  1. Endovasküler tamir takibi: Endovasküler cerrahi sonrası, hastalar düzenli takip ve kontrollerle izlenir. Bu takipler, stent-greftın yerinde kalmasını ve anevrizmanın kontrol altında olduğunu doğrulamak amacıyla yapılır.

Anevrizma tedavisi seçimi, hastanın genel sağlık durumu, anevrizmanın özellikleri ve cerrahi riskler gibi birçok faktörü içerir. Tedavi seçeneklerini ve riskleri detaylı olarak değerlendirmek için bir kardiyovasküler cerrahi uzmanına danışmak önemlidir.